CHP’liler 10 yılda tamamlanmayan Bursa Yüksek Hızlı Tren hattını protesto etmek için TCDD Balad Köprü üzerinden 23 kilometre boyunca yürüdü. Kalabalık grup, yürüyüş sırasında, ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez’ türküsünü söyledi.
ÇOK SAYIDA MİLLETVEKİLİ KATILDI
CHP Bursa İl Başkanlığı’nın öncülüğündeki protesto yürüyüşüne, CHP Genel Başkan Yardımcısı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri Umut Akdoğan, Müslüm Sarı, Hasan Efe Uyar, Eren Erdem ve Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın, Yüksel Özkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“TAM BİR HAYALİ PROJENİN ÖNÜNDE DURUYORUZ”
Yılan hikayesine dönen ve 10 yıldır tamamlanmayan Bursa Hızlı Tren Hattı projesinin protesto yürüyüşünde açıklama yapan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “Bugün burada tam bir hayalî projenin üzerinde duruyoruz. Maalesef, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli hattı önce Yüksek Hızlı Tren, sonra Hızlı Tren, şimdiki haliyle Yüksek Standartlı Demir Yolu Hattı İşi. Bir türlü tamamlanamayan ve hatta belki de AKP tarafından aslında hiçte yapılması planlanmayan bir işten bahsediyoruz” dedi.
“İLK İHALE AKP’NIN HOŞUNA GİTMİYOR”
Yavuzyılmaz, kangrene dönüşen projeyi ve ihale sürecinde yaşananları şöyle anlattı;
“3 Nisan 2018 tarihinde, Devlet Demir Yolları’nın yaptığı ihale ile Bursa-Osmaneli Hızlı Tren Projesi olarak ihale sonuçlanıyor. İhaleyi kazanan bir firma var. İhaleyi 2 milyar 498 milyon liraya kazanıyor. Açık ihale usulü yapılıyor. Yani teklif vermek isteyen ve yeterliliğe sahip tüm firmalar teklif veriyor. Ancak bu AKP’nin hoşuna gitmiyor ki, ihaleyi iptal etmek için türlü türlü entrikalar çevirmeye başlıyorlar.
Ve diyorlar ki, ‘Biz girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle bu İhaleyi iptal ediyoruz’ Ancak, işin acı tarafı şu, 18 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete’de diyor ki, ‘Ekonomide dalgalanmalar olabilir. Girdi maliyetleri artabilir. Sözleşmesi imzalanmamış veya ihalesi devam eden işlerde eğer ihaleyi kazanan şirket başvuru yaparsa bir iptal gerekçesi oluyor’ diyor.
Ancak biliyoruz ki, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bize cevaben yayınladığı ve doğruladığı belgeye göre de, bu ihaleyi kazanan şirket, iptale itiraz ediyor. Mahkemeye başvuruyor. Ben diyor; bu işi bu fiyatlarla yaparım. Ancak, AKP ihaleyi iptal ediyor. Ve 2 milyar 498 milyonluk ihale bakın neye dönüşüyor.
21 Ağustos 2020 tarihinde, bu kez Devlet Demir Yolları değil, onunda kapsamı dışına çıkartıyorlar. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün yani hani biz, İBB’yi kazandıktan sonra oraya AKP’li fanatik bürokratlardan doluşturdukları bu birime dış finansmanı kredisi kullanılacak bahanesiyle ihaleyi aktarıyorlar.
Ve artık bu ihaleye herkesin katılamayacak duruma geliyor. Sadece belli istekliler. Sadece 5 davetli şirket ihaleye katılıyor. Bunlar; Kalyon, Kolin, Limak, İçtaş. Ve neticede 2,5 milyarlık iptal edilen ihalenin yerine 9,5 milyar liraya ihale yeni şirkete veriliyor.”
“İMZALANAN DIŞ KREDİ TAM 1 MİLYAR 238 MİLYON EURO”
Dış kredi anlaşması ile ilgili bilgi veren Yavuzyılmaz, “Şimdi deniliyor ki, ikinci yapılan ihalenin kapsamı genişledi. O zaman biz de soruyoruz; bu işle ilgili olarak, dış kredi anlaşması imzalandı mı? İmzalandı. Ne kadara imzalandı, 9,5 milyar liraya ihale edilen, belli isteklilerin çağrılıp, adrese teslim peşkeş çekilen bu ihale için kullanılan kredinin miktarı 1 milyar 238 milyon 422 bin Euro. Yani bugünün kuru ile yaklaşık 20 milyar lira. Şimdi kamu zararı var mı, yok mu? Aslından AKP’nin kafasında hiçbiri zaman Bursa ve Bandırma arasında demiryolu yapmak zaten yok. İhale kapsamı genişletiliyor. Bu yolla peşkeş çekilip, para genişletilecek. Bu kredinin üzerine faizi ve maliyeti de binecek” ifadelerini kullandı.
“BORÇLU KİM? VATANDAŞ”
“Peki bu kullanılan kredinin borçlusu kim? Bu ihaleyi alan şirket mi, şirketler mi?” diyen Yavuzyılmaz, “Hayır. Borçlu Hazine ve Maliye Bakanlığı. Yani borçlu kim vatandaş! Bakın nasıl iş yapıyorlar. Bu işle ilgili çivi çakılmadı. Kamulaştırma adımları baştan aşağı eksik. Hayali bir proje olarak sürüyor. Zaten iktidar dönemlerinde bunu yetiştirmeleri de mümkün değil” şeklinde konuştu.
“HAKEDİŞ BELGESİNİN ALTINDA AKP’Lİ BÜROKRATLARIN İMZASI VAR”
Bu projeyi CHP olarak kendilerinin yapacağını da duyuran Yavuzyılmaz, şöyle konuştu;
“İlgili ihaleyi kazanan Kalyon şirketinin hak ediş belgesinde, sözleşme fiyatları ile yapılan iş tutarı 18 Aralık 2021’de 500 milyon 174 bin lira. Sözde malzeme getirmiş. Kimin kontrol ettiğide meçhul. Getirdiklerini söyledikleri malzeme tutarına ilave olarak ne kadar fiyat farkı almışlar biliyor musunuz, 399 milyon 825 bin lira.
Hiç birşey yapmadan. Hem de hiç birşey, fiyat farkı aldılar. Hakediş belgesinin altında da bütün AKP’li bürokratların imzası var. İş kamu zararına, peşkeşe gelince imzaları atmışlar. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun uyarısından sonra artık bu imzaları bu kadar kolay atamıyorlar.
2000 Plan Proje Revize programında da değişikliğe gittiler. Yani çok eskilerden beri başlayan ve aslında CHP’nin lokomotifi olduğu bu projeyi erteleye erteleye geldiler, 2022 yatırım programına 2025 yılına kadar dayadılar. Artık onlarda zaten yapamayacaklarını biliyorlar. Kendilerine de inanmıyorlar.
AKP’nin devleti hortumlamak için kullandığı birçok sistematik yöntem var. Belki de en iyi yaptıkları şeyde budur. Bu konuda dünya da bir sıralama yapılsa AKP, kendi hazinesini hortumlayan partiler listesinde 1. sırayı kimseye bırakmaz.”
“ALTI ADET EVRAK İMHA MAKİNESİ ALINMIŞ”
Sözleşmedeki ayrıntıya da dikkat çeken Yavuzyılmaz, sözlerini şöyle noktaladı;
“Bu yapılan işin sözleşmesinde, 20 adet binek arazi aracı. 5 adet 3 bin motor gücünde araç temin edilmesiyle ilgili bu araçlarında, bu işi yapacak olan firmayı da kontrol edecek olan bakanlık yetkililerine tahsis edilmesi ile ilgili madde var. Ve bu araçlarında Bursa’da değil, Ankara’da kullanıldığına dair hem Sayıştay’ın bulgusu var. Hem de Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır’ın.
Şimdi biz bir çok projede tahsislerin yapıldığını biliyoruz ama bu projeye has bir malzeme var. Alınması zorunlu tutulan. 6 adet evrak imha makinesi. Tam AKP’ye uygun bir ürün. Ama bence eksik. Bu kadar peşkeşin içinde bir kaç tanede para sayma makinesi koymaları lazımdı. Vatandaştan çaldıklarını sayıp da, yurt dışına hortumlamak için.
Maalesef işte bu 21/b yani pazarlık usulü ile belli isteklileri kendilerine yandaş şirketleri davet ettikleri bu yolsuzluk silsilesinin sadece bir örneği de üzerinde durduğumuz demir yolu projesi.
Alın bunu 81 ile çarpın, 81 ilde büyük bir hortum var. Yolun sonuna geldiler. Biz sistemlerini deşifre ettik. Hangi ihalede veya devlet kurumlarında, veya özel sektörün eşit rekabet çalışması gereken alanlarda, hangi usulsüzlükleri yaptıklarını tespit edip, hem Genel Başkanı’mız bunların öne çıkanları ile bizzat kamuoyu ile paylaşıyor.
Arkasından bizler tüm CHP milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları ve PM üyelerimizin desteği ile birlikte bir takım olarak suç duyurusunda bulunuyoruz.”