Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dünyanın en büyük beş turizm fuarından biri olan ve bu yıl 28’İnci kez düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nın (EMITT) Büyükçekmece TÜYAP’ta gerçekleştirilen açılış töreninde konuştu.
KARTALKAYA, KAHRAMANMARAŞ, ORTA DOĞU…
Konuşmasının ana omurgasına Bolu Kartalkaya’da yaşanan otel yangını faciası, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri ile özelde Filistin ve Suriye, genelde Orta Doğu coğrafyasında yaşanan savaş ortamlarını oturtan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Bu üç kavram üzerinden, sadece sektörün değil, aynı zamanda şehirlerimizin, aynı zamanda ülkemizin dayanıklılığı ve hizmette sürdürülebilirliğin çok temel konuları olması üzerinden, insani yönüyle de anmayı ve sizlerle paylaşmayı önemsiyorum. Yangında ve depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza olan derin üzüntümüzü ve onlara dualarımızı ederken, bir yanıyla da Orta Doğu’daki bu savaşta ölen özellikle masum insanları, sivilleri, çocukları, kadınları ve gençleri de buradan anmayı ve dünyada hiçbir savaşın olmamasını dilemeyi isterim.
Farkındaysanız, aslında üç felaketin üzerine konuşurken, -yangın, deprem ve savaş-aslında üçü de bizim ülkemizde çok yoğun mücadele verdiğimiz ve turizmle beraber, sadece gelir elde etmeyi değil, dünyaya bu güzel ülkeden, İstanbul ve diğer güzide şehirlerimizden çok köklü mesajlar verebileceğimizin de gerçeğinin altını çizmek gerekir. Bu yönüyle bu üç tehdidin bu sektörü, turizmi derinden etkileyeceğini ve etkilediğini hepimiz biliriz.”
“HEP BİRLİKTE YAPMAMIZ GEREKEN HUSUSLAR VAR”
“İşte hep birlikte yapmamız gereken hususlar var. Ve bu hususlara ilk konudan başlamam gerekirse… Yangın meselesi, aslında özellikle turizm sektöründe denetleme, gözetleme, ruhsatlandırma gibi birçok hususun derin bir biçimde tartışılması gerektiği gerçeğini önümüze koymuştur.
Bu manada bu meseleyi, sadece günün krizlerini ya da acılarımızı paylaşmayı ya da meseleyi bu çerçevede tutarak değil, sadece bu kapsamda günübirlik tedbirler alarak bir şekilde ‘şehirlerde acaba sıkıntıda mıyız’ diyerek, sadece bu alana fokuslanıp, mercek altına alınarak değil, turizm sektöründeki bu sorunu, bu meseleyi daha geniş bir biçimde ele alarak, kurum ve kuruluşların nasıl hareket etmesi gerektiğini, sorunların, sorumlulukların nasıl paylaşılması gerektiğini bir kez daha ele almak ve bu yönüyle geniş kapsamlı bir çalışma yapmak zorundayız. Bu kapsamlı çalışmanın içerisinde, elbette ülkemizin merkezi idaresi ve aynı zamanda yerel yönetimi, aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları önemli paydaşları.”
“HER HUSUSUN MERKEZİ İDARE ÜZERİNDEN YÖNETİLECEĞİ ANLAYIŞI VE GAYRETİ…”
“Bu manada Türkiye’mizin son dönemde yaşadığı temel bir sorunun altını çizmek gerekir. Yani bütün yetkilerin merkezde toplanarak, her hususun merkezi idare üzerinden yönetileceği anlayışı ve gayreti, dünyanın hiçbir yerinde sonuç vermediği gibi, ülkemizde de aslında bence işi zorlaştırmaktadır. Yerelde güçlenecek kaslar ama yerel yönetim üzerinden ama onun paydaşı olabilecek farklı idarelerin iş birliği düzeni içerisinde, meselenin daha güçlü ele alınabileceği…
Özellikle uzmanlaşması gereken şehirler vardır bazı konularda. Örneğin, turizm denince akla gelen Antalya’sı, Muğla’sı ve bunun gibi diğer şehirlerimizin belli kaslarda daha güçlü hale gelmelerini sağlamanın, bu ve buna benzer krizlerde etkin aktör olabilmelerini, yani bir yangında küçük bir belde belediyesini bile güçlendirip, orada eğer varsa bir turizm destinasyonu ve turizm alanı, o belde belediyesinin kaslarını geliştirmenin bu ülkeye fayda sağlayacağı gerçeği üzerinden, meseleyi ortaya bırakmak değil, meseleyi sahiplendirmek ve yerel yönetimi güçlendirmenin Türkiye’miz açısından ve geleceğimiz açısından çok önemli, karakterli bir demokratik bir gelişme yolunu önümüze açacaktır.”
“KONAKLAMA VERGİSİ” ELEŞTİRİSİ: “YEREL YÖNETİMLERE VERİLMESİ GEREKİRKEN…”
“Yani bir vücuda baktığınızda, omurgayı sağlam tutmanın, uzuvlarını zayıflatmış, yetkilerini azaltmış bir vücudun sağlıklı bir vücut olamayacağını, bunun demokrasiye de faydalı olamayacağını hepimiz biliriz. Bu manada yetki, sorumluluk, birçok konunun yerelleşmesi ve bu konuda atılacak güçlü çalışma adımlarının şart olduğunu hem Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı kimliğimle hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kimliğimle şehirlerimizin, büyükşehirlerin, illerin, ilçelerin bu konuda ciddi ihtiyaç duyduğunu söylemek isterim. Örneğin, çok basit bir örnekle bu başlığı toparlamak gerekirse, işte konaklama vergileri meselesi, çok önemli bir sorun.
Bu konuda gereği gibi kullanmak üzere, yerel yönetimlere verilmesi gerekirken, tümüyle merkezi yönetimin üzerinde kalmasının, yerel yönetimlerin güçlenerek, misafir ettiği turistlere her alanda kültürde, sanatta, tarihte, şehrin iyileşmesinde, modernleşmesinde katkı sunacak bir kaynağın yerelde paylaşılmasının ne kadar değerli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bundan çekinmenin, bundan uzak durmanın kentin hakkını gasp etmek anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu yönüyle adım atılmasının şart olduğunu ifade etmek isterim.”
“DEPREMDE İYİLEŞMENİN, GÜÇLENMENİN, KALKINMANIN NASIL OLABİLECEĞİ KONUSUNDA…”
“Yine bir başka başlık; deprem meselesi. Yarın, yine on binlerce canımızı anacağız ve bir kez daha bu acıyı yaşamak istemeyen şehirlerimizin, ki depremle yüz yüze kalan şehirlerimizin büyük bir çoğunluğunun aynı zamanda güçlü birer turizm şehirleri olduğu gerçeğine hatırlatmak gerekirse, burada da bir eylem planının, kurumların ya da yöneticilerin birbirini suçladığı değil, birlikte çalışma kültürünü, birlikte konuşabilme kültürünü, bazı hususları siyasetin çok daha yukarısına koyarak, çıtayı orada tutarak, depremde iyileşmenin, güçlenmenin, kalkınmanın nasıl olabileceği konusunda masalarda bu işleri çözebilmenin şart olduğunu düşünüyorum.
Yani en tepedeki yöneticiden bir şehrin en alt kademedeki yöneticisine kadar, aynı dili kullanma ve bu konuda bir siyasi menfaat düşürmeksizin, şehirlerimizin güçlenmesi konusunda hızlı hareket edebilmenin kayıtsız şartsız birlikte mümkün olabildiğine olan inançla hareket etmesinin, bir devlet adamı, devlet insanı, devletini düşünen yönetici kişiliğine çok uygun olacağını düşünüyorum.
Bu manada üzerimize düşen her sorumluluğa, her hususa, her makama koşa koşa gittiğimizin altını çizerek, her zaman böyle bir dayanışmaya da hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Deprem, gerçekten şehirlerin dayanıklılığı, şehirlerdeki yaşamın sürdürülebilirliği açısından, başta İstanbul olarak, Türkiye’miz için çok önemli bir mevzudur. Bu yanıyla şehirlerimize gelen turistlerimizin de güven içinde olmalarını sağlamak, başta bütün şehrin dayanıklılığı ama özellikle turizmde insanlarımızı misafir eden bütün yapıların dayanıklılığı üzerinden büyük bir seferberliği hep beraber yürütmemiz gerektiğinin de altını çizeyim.”
“5-6 MİLYON MÜLTECİNİN ÜLKEMİZDE YAŞADIĞINI, SIĞINMACININ VAR OLDUĞUNU DÜŞÜNÜRSEK…”
“Son olarak; elbette ülkemizin yoğun bir biçimde, içinde bulunduğu ve yanı başımızdaki Suriye meselesinin ve Orta Doğu barışının, Türkiye’nin bu yöndeki rolünün de önemli olduğunu ifade edeyim. Çünkü, az önce değerli sektör temsilcilerinin dolu dolu ifade ettiği, büyük rakamlar söylediği, sivil toplum kuruluşlarından Türk Hava Yolları’na, Türkiye İş Bankası’ndan diğer kurum kuruluşlara, hep birlikte bu büyük sayılara ulaşmamızın tek yolunun, bölgedeki barışın, demokrasinin ve özellikle Suriye’de var olacak yeni ülke kuruluşuna dair de en üst seviyede dayanışmacı bir biçimde ülkemizdeki adaletli, demokratik ve bütün şeffaflığıyla oradaki her etnik kökenin, her yaşam biçiminin mutlu ve huzurlu olabildiği bir ülke kuruluşuna, güçlü bir dayanışmayla katkı sunmamızın şart olduğunu düşünüyorum.
Bu konu ve içinde bulunan birçok alt başlığın, turizmdeki bizim huzurlu bir ülke olmamız yolunda, belki de önümüzdeki yüzyılın çok daha ülkemiz açısından refah içerisinde ve gelişim içerisinde olmasını sağlama açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Ki EMITT başlığı, Orta Doğu diye bir açılımın başlığı. Bu yönüyle de bu alanda çok yüksek seviyede dayanışmacı, yine ülkemizin bütün siyasi etlerinin, iktidarından muhalefetine, yerel yönetimlerinden farklı kurum ve kuruluşlarına dayanışma içerisinde olmamız gerektiğinin şart olduğunu düşünüyorum.
Meseleyi ‘Türkiye’den Suriye’ye bakış’ üzerinden ele almadığımı takdir edersiniz. Farklı rakamlarla, 5-6 milyon mültecinin ülkemizde yaşadığını, sığınmacının var olduğunu düşünürsek, böylesi bir barış ortamının aynı zamanda ülkemizde bizim için de büyük bir külfet, o insanlar için de büyük bir insani sorun olduğu temelde; bu dayanışmanın, böylesi bir var olmanın Orta Doğu’da, bu insanların huzurlu bir biçimde ülkelerine dönmelerini sağlayacağının da altını çizmek isterim.”
“BU VE BUNA BENZER SORUNLARI, DAYANIŞMA İÇERİSİNDE ÇÖZEBİLDİĞİMİZDE…”
“İşte bu ve buna benzer sorunları, dayanışma içerisinde çözebildiğimizde, kesinlikle ülkemizde bizim göz bebeğimiz olan, vitrinimize koyarak gururla anlattığımız, her anının keyifle bütün dünyaya ülkemizin servis edilmesinde çok değerli bir iş olan, sektör olan turizm sektörünün de belki de en birinci sıraya oturacak bir biçimde gelişmesini sağlayacak altlıklar olacağını bilmemiz gerekir. Bu yönüyle, özellikle şehirlerimizde çok daha iyi çalışmalar, iş birlikleri, buluşmalar, şehirleri bir araya getiren toplantılar, fuarlar… Çok farklı kolları var; kongre turizmi, yaz turizmi, kış turizmi…
Farklı planlamalarla, yılın on 12 ayı, gerçekten ülkemizin 81 şehrinde turizm hedefine uygun bir ülkede olduğumuzu unutmadan, bu yönüyle çalışmalarımızın birlikte çok yüksek seviyeye tırmandıracağını, ülkemize çok büyük gelirler kazandıracağına da inancım tamdır. EMITT Fuarı’nı İstanbul’umuzla karşılıyoruz.
Tüm bu duyguyla, ülkemizde barışın, huzurun, depreme dayanıklı şehirlerin, aynı şekilde felaketlerden uzak kalan bütün tedbirlerin alındığı sektörlerin, yapıların, aynı şekilde demokrasinin, adaletin var olduğu güzel Türkiye Cumhuriyeti’nin, bütün ülkeleri ve bütün insanlığı, doya doya, binlerce yıllık insanlığı tarihin beşiği olan bu cennet vatan topraklarda karşılayacağımızı ve onları gururla burada misafir edeceğimizi ve aynı zamanda rekor seviyede insanımızın milli gelirine katkı sunacağı bilinciyle EMITT Fuarı’nı alkışlıyorum.”
More Stories
MSB: 2 terörist etkisiz hale getirildi
Özlem Zengin’in Erdoğan’la tanıştırdığı yeğeni Konya’ya atandı
Sivas’ta dere yatağına devrilen otomobildeki 2 kişi yaralandı