Neden açık bir şemsiyeyi iç mekanda kurutamazsınız ? Halk işaretleri
Atalarımız arasında nesilden nesile aktarılan şemsiyeyle ilgili pek çok ilginç işaret var. Yani örneğin uzun zamandır yatağın üzerine yerleştirilemeyeceğine veya içeride açılamayacağına inanılıyordu. İnsanlar belirli inançları bu eşyanın rengiyle ilişkilendirir. Yeşil bir şemsiyenin kişisel yaşamda yetenek getirdiğine dair bir inanç var, bu yüzden evlenmeyi hayal eden bir kız için onu satın almak daha iyi. Pek çok rengin bulunduğu gökkuşağı şemsiyesi pek çok güzel anı beraberinde getirebilir.
Peki neden açık bir şemsiyeyi iç mekanda kurutamazsınız? Halk işaretleri bu konuda ne söylüyor?
Atalarımız uzun zamandır evde bir şemsiye açarsanız bunun sahibine yalnızca sorun ve sorun getireceğine inanıyordu. İnancın aynı zamanda pratik bir temeli de vardır. Daha önce şemsiyeler, zamanla esneyebilen ve su itici özelliklerini kaybedebilen oldukça yoğun bir malzemeden yapılıyordu. Bu nedenle açık biçimde kuruduktan sonra böyle bir şemsiye artık amacına uygun kullanılamazdı.
Şemsiye artık yağmura karşı korumazsa kıyafetler ıslanır, kişi hipotermi geçirir ve çok hastalanırdı. O zamanlar kaliteli kıyafetlerin maliyeti oldukça yüksekti ve bu nedenle hasarlı eşyalar aynı zamanda maddi kayıplara da yol açıyordu.
Günümüzde şemsiyeler deformasyona dayanıklı kumaşlardan yapılmaktadır ve bu nedenle bu maddenin dikkatli kullanılması artık geçerli değildir. Ancak halk işaretleri hala hayatta.
İnsanlar kapalı bir yerde açık bir şemsiyenin kötü şans ve küçük sıkıntılar getireceğine inanırlar. Ayrıca evin ruhlarını da rahatsız edeceğine inanılır, onlar da bunun için küçük yaramazlıklar yapabilirler: yanmış bir pasta, dökülmüş tuz, kırık bir vazo, kırık bir ayna vb. Pratik açıdan bakıldığında, odada kuruyan açık bir şemsiye hem aile üyeleri hem de evcil hayvanlar için engel teşkil ediyor.
Astroloji, taroloji, numeroloji, kehanet, kehanet, molfarstvo, medyumlar bilim değildir ve tahminler her zaman% 100 gerçekleşmez. Bilgi çoğu zaman eğlendirici niteliktedir, bu nedenle ciddiye alınmamalıdır ancak yalnızca her insanın, hayatını daha iyiye doğru değiştirecek ruh ve ilham gücüne sahip olması durumunda yaratıcısı olabileceği olayların olasılığı olarak ele alınmalıdır.
