“`html
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partisinin Grup Yönetim Kurulu ve CHP’li TBMM Başkanlık Divanı üyelerinin seçiminin yapıldığı kapalı grup toplantısı esnasında CHP Grup Toplantı Salonu önünde açıklamalarda bulundu.
Başarır, konuşmasında, Savcı Sayan’ın siyaset gündeminde büyük yankı uyandıran iddialarına değindi.
“SAVCI SAYAN AÇIKÇA SİYASETTEKİ PİS İLİŞKİLERİ ORTAYA KOYDU”
“Savcı Sayan, sarayıyla bağlantısı olan belirli bir siyasetçiyi tanımladı. Aldığı ihaleleri ve arazileri belirtmesi dikkat çekicidir” diyen Başarır, şu şekilde devam etti:
“Görünüşe göre her şey Muğla’ya doğru ilerliyor ancak her isim söz konusu olabilir. Merak ediyorum; Aydın Ayaydın mı? Acaba saraydaki bir danışman mı? Yoksa şu an meclisteki bir milletvekili mi? Çünkü eldeki ipuçları bu yönde işaret ediyor. Ama bildiğim bir gerçek var ki, Savcı Sayan, Ağrı Belediye Başkanı olarak AK Parti içerisinde kritik pozisyonlarda görev yapmış biri. Bir kirli durumu açıkça dile getiriyor. Delillerle somut olarak, aldığı ihaleleri belirterek durumu açıklıyor. Aslında AK Parti’deki sistemin ne denli sorunlu olduğunu gözler önüne seriyor. Ancak bu isimle ilgili hala herhangi bir soruşturma yok. Ben Aydın Ayaydın diye soruyorum çünkü Muğla’dan gelen bilgiler, valinin değiştirilmesi isteği ve milletvekillerinin tepkileri bunu gösteriyor. Savcılar harekete geçsin! Gizli tanık değil, açık tanık. Savcı Sayan, pis ilişkileri net bir biçimde ifşa etti. Evet, sabah 6.00’da bu kişi kimdir, bunu araştırın fakat maalesef, muhalif olanlar düşman hukuku altında yargılanıyor. Karşıt görüşte olmamak şartıyla, kendi içlerinden ihbar yapılanlara rağmen soruşturma açmıyorsunuz.”
“ARTIK SABAH 6.00’DA TELEFONUMUZU KURMAK ZORUNDAYIZ”
Başarır, şu şekilde devam etti:
“Seçimlerimiz sürüyor ve sonuçlar kısa zamanda açıklanacak. Oldukça demokratik ve güzel bir yarış yaşandı. Üç grup başkanvekili olarak görevlerimize devam edeceğiz. Size bu bilgileri aktarmak istiyorum.
Sabah yine skandallarla uyandık. Maalesef, sabah saat 6.00’a telefonlarımızı kurmak zorunda kalıyoruz. Utanç verici manzaralarla karşı karşıyayız. Olağanüstü bir dönemde, olağanüstü durumlar yaşanıyor. 2019 öncesi KİPTAŞ ile ilgili suç duyurusu yaptık, çok ciddi iddialar söz konusuydu ama hiçbirisi soruşturulmadı. Oysa ki bugünde suçsuz insanlar gözaltına alınıyor. Eğer bir soruşturma yapılacaksa, niçin 1999’dan günümüze kadar yapmıyorsunuz? Sadece son 6 yıla bakmak ne derece adil? Metro inşası yapan, İstanbul’a önemli katkılar sağlayan daire başkanları ve koruma müdürü gözaltına alınıyor. Somut bir delil bulunmamakta.
Ceza hukukundaki uygulama tekniği, öncelikle delillerin toplanması, ardından tutuklamaların gerçekleştirilmesidir. Ancak şimdi ise, öncelikle kişileri topluyor, ardından delil toplamaya çalışıyorlar. Kişiler toplanıp tehdit ediliyor ve bu tehditler sonucunda doğruyu söylemekten uzak, zorla ifade vermek zorunda bırakılıyor. Bu ifadelerin güvenilirliği yok çünkü günümüzde cezaevinde tekrar ifade veren şüphelilerin hepsi avukatlarıyla birlikte, emniyet ve savcılıkta ifade verdiler. Tehdit ve baskılarla, mafya yöntemleriyle ifadelerin değiştirilmesi ve insanların suçlanarak tahliye yollarının gösterilmesi, hiçbir ülkede kabul edilen bir yöntem değildir. Tüm bunları, üzülerek izliyoruz.”
“ÇOKLU YARIŞ OLACAĞINI ÖNCEKİ GÜNLERDE DE BELİRTTİK”
TBMM Başkanvekilliği seçimine dair bir soru üzerine Başarır, “Arkadaşlarımız üç adayımızın, taleplerini aşikâr bir şekilde aktaracağını söyledik. Çoklu yarış olacağını daha önce ifade etmiştik. Zaten genelde Meclis başkanvekilliği, idari amirlik ve katip üyeliklerinde görev süreleri sınırlı bir şekilde yapılmakta. Buna, arkadaşlarımız karar verecek” şeklinde konuştu.
“BAYRAMDAN ÖNCE MECLİS’E BİR PAKET GELİYOR”
Yargı paketiyle ilgili AKP ile bir görüşme yapılacağına dair bir soru üzerine Başarır, “Bayramdan önce bir yargı paketi Meclis’e sunulacak. Bu paketin yasalaşmasını istiyorlar. Ancak henüz bize resmi bir metin ulaşmadı. Metin geldiğinde inceleme yapıp, görüşlerimizi paylaşacağız. Bazı maddeler hakkında kısmen bir bilgim var ama tam metin hakkında bir bilgi edinmeden yorum yapmamın yanlış olacağını düşünüyorum” şeklinde yanıt verdi.
“İnfaz yasasıyla ilgili DEM Parti ile bir görüşme gerçekleşti mi?” sorusuna cevap veren Başarır, “Meclis’teki konuşmalar sırasında aralarda tüm partilerle en azından değerlendirme yapma fırsatımız oldu” dedi.
“TEKLİF BİZE ULAŞMADI”
“Ceza İnfaz Kanunu’yla ilgili hangi maddeler hakkında bilginiz var?” sorusuna Başarır, “Arkadaşlar, infaz düzenlemesiyle alakalı bir teklif bizlere iletilecek. Biz Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerimizle bu teklifleri değerlendireceğiz. Ardından MYK’da konuyu masaya yatıracağız. Genel Başkanımızın görüşlerini alacağız ve daha sonrasında kamuoyuyla paylaşacağız. Metin gelmeden ve üzerinde yeterince tartışmadan bir görüş belirtmek doğru olmaz. Bu metinin bizim için gelmesi çok önemli” yanıtını verdi.
“KAYYUM MODELİNE ASLA İZİN VERMEYİZ”
Büyükşehirlerle ilgili bir yasa taslağına dair bir soru üzerine Başarır, “Vali ve kaymakamların atanması, yine belediye başkanlarının seçilmesi demektir. Seçilen belediye başkanlarının yetkilerinin vali ve kaymakamlar tarafından alınması bu ülke açısından fiili bir darbe anlamına gelir. Yüzyıllık bir demokrasi geleneğimiz bulunmaktadır. Yerel yönetimler ve belediyelerin işleyiş biçimleri yasalara dayanmakta. Ama şu anda bu hakların gasp edildiğini görmekteyiz. Türkiye’nin birçok yerinde kayyum atamaları yapılmakta. Bu durumu düzeltmek yerine, bir de yasalarla saraydan bir kayyum modeli öneriliyor. Bu duruma asla müsaade etmeyeceğiz. Biz demokrasi ve halk iradesinden yanayız. Halk iradesiyle seçilen 600 milletvekilinin önünde, kayyum modelinin yasallaşmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi.
NE OLMUŞTU?
AKP’li Savcı Sayan, son paylaşımlarında isim vermeden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın bir siyasetçi ve iş insanından bahsetti.
Sayan, bahsi geçen kişinin PKK ve FETÖ’yü yönettiğini, CHP’yi dizayn etmeye çalıştığını ve AKP’yi “babasının malı gibi” yönetmeye kalkıştığını iddia etti.
Savcı Sayan, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanı’na en yakın benim diyerek işlerini hallediyorsun… PKK ve FETÖ’yü yönetiyor, CHP’yi dizayn etmeye çalışıyorsun… AK PARTİ’yi babanın malı gibi görmekte ve yönetmeye çalışıyorsun… Cumhurbaşkanımıza düşman olan iş insanları ve siyasetçilerle işbirliği yapıyorsun… Medyanın büyük şirketlerinin el değiştirmesinde etkili oluyorsun… Beş kuruş vermeden büyük şirketlerde %50 ortaklık kapıyorsun… Devletin arazilerine doymuyorsun… İçeride ve dışarıda her türlü kârlı iş/ rant senin yanında görünüyor… Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayken, arkasında özel toplantılarda atıp tutuyorsun…
Sen nasıl bir karaktere sahipsin… Bu kadarını nasıl başarabiliyorsun… Sanırım senin karakterin okullarda tez olarak okutulmalı… Lakabın da 100 numaralı siyasetçi ve iş adamı olmalı… Bu ülke senin gibilerden çok çekti… Bu gidişle çekmeye de devam edecek… ALLAH seni bildiği gibi yapsın…”
“`
