Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11-12 Temmuz’da yapılacak olan NATO zirvesinin ardından Körfez ülkelerine tura çıkmaya hazırlanıyor. Erdoğan’ın ziyaretlerini yakın zamanda bölgede görüşmeler yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıklamıştı. Uzmanlar da bu ziyaretlerin nedenlerini inceliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırım çekmek amaçlı ziyaretlere başlıyor. İlk turu Körfez ülkelerine yapacak.
Bayram öncesinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’la görüşmüştü.
Şimşek, bu görüşmeler sonrası Erdoğan’ın da bölgeye ziyaretlerde bulunacağını açıkladı.
Seçim sonrası değişen ekonomi yönetimine temkinli yaklaşılması, bir programın belirlenmiş olmaması nedeniyle Batı ülkelerinden yakın dönemde durma noktasına gelen yatırımlarda yeni kaynaklar aranıyor.
Bloomberg haberine göre, kaynak bulmak amacıyla Körfez ülkelerine ziyaret planlaması yapıldı. hazırlanıyor.
Bakan Şimşek, Erdoğan’ın ziyaretlerinin kapsamını Birleşik Arap Emirlikleri olarak açıkladı. Her iki ülkeden daha güçlü ekonomik bağlar üzerinde çalıştıklarını söyleyen Şimşek’e ek olarak, ismi açıklanmayan yetkililer bu ziyareti Suudi Arabistan ve Katar’ın izleyeceğini belirtti.
Son yıllarda izlenen ekonomi politikalarında düşük faiz enflasyonda yükselişe neden olunca, Batı ülkelerden önceden çekilen yatırımlar durma noktasına geldi. Bu açığın Körfez ülkelerinden gelecek yatırımlarla kapatılmaya çalışıldığı belirtiliyor.
BAE, Suudi Arabistan ve Katar ile Erdoğan, seçim öncesinde de “dost ülkelerden gelen kaynaklar” olarak açıkladığı, swap/takas anlaşmaları ya da doğrudan mevduat yoluyla TCMB’nin rezerv ihtiyacı sağlanmaya çalışılmıştı.
Bloomberg’in kaynaklarına göre, ziyaretlerin hedefi, özelleştirme ve satın almalar da dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden 25 milyar dolarlık yatırım çekme şeklinde belirlendi.
Şimşek’in Merrill Lynch’te stratejist geçmişi göz önüne alındığında, atanması “piyasa dostu” olarak görülmüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında yeni ekonomi yönetiminin enflasyonu kontrol altına alacağını söylerken, TL, Şimşek’in göreve gelmesinden bu yana dolar karşısında yüzde 20’den fazla değer kaybetti.
Körfez ülkelerinden gelecek kaynaklar şartlara bağlı olabilir. Derin ekonomik reformlarda şart koşulabilir olarak görülürken, Mısır’ın da benzer şekilde aynı ülkelerden özelleştirme yoluyla kaynak toplama çalışmaları yaptığı biliniyor.
Mart ayında da Türkiye, büyüyen ekonomik bağların altını çizerek BAE ile ticaret hacmini ikiye katlamak için bir anlaşma imzalamıştı. Geçmiş yıllarda da Katar’la yapılan anlaşmalarla Borsa İstanbul’un yüzde 10 oranında payı Katar Varlık Fonu iştiraki tarafından alınmıştı.
Sosyal medyada da hem haber yapan Fırat Kozok,
Hem de uzmanlar ziyaretleri yorumladı.
Anahtar kelimeler dikkat çekerken,
TL’deki değer kaybı beklentisine de işaret edildi.
Soydan, Youtube kanalında da bu kaynağın girişini dolar/TL’ye etkisini yorumladı. Özelleştirmeyle bu kaynakların girişini kısa vadede olmayacağını dolayısıyla yakın süreçte TL’de değer kazancı öngörmediğini belirtti.
Gazeteci Murat Yetkin de yine kendi Youtube yayınında bu ziyaretlerin siyasi incelemesini yaptı. Seçimler öncesinde Erdoğan’ın açıklamaları ve Şimşek’le Yılmaz’ın ziyareti sonrasında Türkiye Varlık Fonu’na ait şirketleri yeniden gündeme getirdi.
Kaynak: Murat Yetkin
Yurt dışından da yorumlar görüldü: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı yatırımlarındaki düşüşü telafi etmek için yüzünü Körfez ülkelerine çevirecek.”
“Özal’ın değişik bir versiyonu: ‘Ticaret değil, yardım'”
“Erdoğan, seçimden önce kazanırsa bunu yapacağını söylemişti. Körfez ülkeleri tarafından Türkiye Merkez Bankası’na yatırılan milyonlara atıfta bulunarak bunu bir “minnettarlık ziyareti” olarak nitelendirdi.”
“Körfez devlet varlık fonları, kaliteli Türk varlıklarını ucuza almaktan mutluluk duyacaktır. Ayrıca Körfez liderlerine Ankara’da koz sağlıyor.”
