Ülkemizde 10 milyon civarında olduğu tahmin edilen sokak hayvanları yalnızca açlık ve doğal şartların zorluğuyla değil, insanların şiddetiyle de karşılaşıyor. Barınaklardaki infial yaratan katliamlar ise konunun ciddiyetini daha da görünür kılıyor. Cumhuriyet’e konuşan hayvan hakları aktivistleri, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun etkin kullanılmamasına dikkat çekti.
‘KİMSE HESAP SORMUYOR’
Hayvanlara Adalet Derneği’nden avukat Barış Karlı, “Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde konuşmamız gereken asıl konu hayvan hakları mücadelesinde elde ettiğimiz kazanımlar olmalıyken belki de ilk kez bu derece olumsuz bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi. Devlet kurumlarının köpeklerle ilgili olumsuz tavrının genele yansıdığını belirten Karlı, “Kimse 20 yıldır geçici hayvan bakımevi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan, köpeklerle ilgili bir gündem oluşmasının asıl sebebi olan binden fazla belediyeyi gündeme getirmiyor, onlardan hesap sormuyor. Tek çözümün kısırlaştır, aşıla, aldığın yere bırak, yerinde yaşat olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sokaktaki Patili Canları Yaşatma Derneği’den Ayşem Özleyiş Oğuz ise hayvanların hakettikleri bir yaşam süremediklerini belirterek “Maalesef kendi türümüz de dahil olmak üzere insanların elindeki tüm türler ciddi sıkıntılar içinde. Hayvan hakları konusundaki başlıca sorunlar; yasanın etkin kullanılmaması, şiddet olaylarında yaptırım uygulanmaması, barınakların çözümmüş gibi dayattırılması, avcılık ve hayvanat bahçeleri” dedi. Oğuz ayrıca mevcut sorunların yasayı uygulayarak ve hayvanların yaşam hakkını göz ardı etmeden çözülebileceğini belirtti.
Hayvan hakları savunucuları “Sokakta yaşayan köpekleri ölüme göndermeyeceğiz” sloganıyla 8 Ekim saat 14.00’da Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelecek.
‘ONLARI BAKIM EVLERİNE DOLDURMAK ÇÖZÜM DEĞİL’
Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Gülay Ertürk, Dünya Hayvanları Koruma Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. “Sokaklarda sahipsiz dolaşan hayvanlar, hem insan hem de hayvan refahı açısından birçok engele sahip” diyen Ertürk, bu sorunlara işaret ederek “Sahipsiz sokak hayvanları sorunu, toplumsaldır. Tüm hayvanları toplayıp, bakımevlerine doldurmak bir çözüm değildir. Ancak kimi çaresiz hayvanları da sokağa terk etmek doğru değildir. Kimini bakımevinde, kimini sokakta beslemek durumundayız” ifadelerini kullandı. Sokaktaki hayvanları azaltmanın tek yolunun kısırlaştırmak olduğunu belirten Ertürk, “Ancak bunun için önceden çalışılmış bilimsel kaynaklardan faydalanmak gerekir. Eşzamanlı olarak tüm yerel yönetimlerin işbirliğiyle çözüm için gereken eylemi, seferberlik içerisinde sağlayabiliriz” diye konuştu.
BELEDİYELERE YÜKLENİYOR
Türkiye’de sahipsiz sokak hayvanlarından geçebilecek hastalıkları önlemek için veteriner halk sağlığı otoritesinin olmadığını kaydeden Ertürk, “Sahipsiz sokak hayvanları olaylarının sorumluluğu sadece belediyelere yükleniyor. Birçok belediyede veteriner işleri müdürlükleri bulunmuyor. Zoonozlarla mücadele, gıda güvenliği denetimi, vektör ve haşerelerle mücadele ve çevre sağlığı konuları veteriner işleri müdürlüklerinin en temel sorumluluk alanıdır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet